11 Mart 2013 Pazartesi

LİMONLU PASTANIN SIRADIŞI HÜZNÜ/AİMEE BENDER


Gönderen : atalet




kitap tanıtım yazısına bakacak olursak..
"Büyümenin eşiğindeki Rose için hayat, bir sabah geri dönülmezcesine değişir. Zira annesinin yaptığı limonlu pastadan aldığı bir lokmayla, sadece yemeği değil, onu pişiren kişinin duygularını da tatmakta olduğunu anlar...
Olağanüstü yeteneği, aynı zamanda derin bir kaygı ve hüznü de beraberinde getirir; çünkü her zaman neşeli, güler yüzlü ve sevecen biri olarak bildiği annesi, kalbinde sarsıcı bir gerçek saklamakta, ailesinden ayrı ikinci bir hayat yaşamaktadır..."
bana sorarsanız..
yazarın dilini sevdim.. temiz ve akıcı..
çevirmenin de  titiz ve özenli çalışması sonucunda .. akıp gidiyor..

öyküyü  çok ilginç buldum..
ama bitirdiğimde hiç bir sayfanın köşesini kıvrık bırakmadığımı farkettim..
aforizmasız bir kitap .. nadir bulunur cinsten..


dokuz yaş gerçek hayatta diğer insanlardan ayrı bir birey olduğumuzu algıladığımız yaş..
ve roman kahramanı Rose da .. dokuz yaşına girerken başlıyor algısındaki farklılaşma..
anne baba ve Rose ve hatta yan karakter george iyi analiz edilmiş..
 romanın gelişme ve sonucu da oldukça iyi..
ama abi karakteri bence olmasa da olurmuş.. ya da daha ayrıntılı verilmeliymiş..
bu benim fikrim elbet..

son zamanlarda siz de romancıların.. kurguladıklarının hiçbirinden..
hiç bir cümlelerinden vazgeçemeyip hepsini kullandıkları duygusuna kapılıyor musunuz??..

kitap bana zaman zaman.. duygular katılarak pişirilen..
sembolik bir yemek olan ramen çorbasını pişirmeyi öğrenmeye çalışan bir genç kadının öyküsü olan..  "Ramen Girl" isimli filmi anımsattı ..

yalnız yemeğe değil her emeğimize..
eğer değer vererek.. özen göstererek üretiyorsak .. duygularımızı katıyoruz..
bunlar arasında en önemlisi yemek..
ancak  yiyenlerde sadece genel bir ağız tadı  bırakması daha az yorucu.. daha sağlıklı.. orası kesin..

sonuç olarak kişilerin duygularını dile getirebilmelerinin ne kadar önemli olduğunu söyleyeyim..
söze döksek.. dökebilsek.. yaşamdaki birçok sorundan kurtulabiliriz sanki..

okuyun der miyim.. evet. sadece kızın öyküsü bile yeterli okunması için..
diğer yemekle bağlantılı kitaplar gibi..
bu da.. ağzımda bir tad bıraktı.. özetlersem..
"geçmişle marine edilmiş.. burukluk verecek baharatlarla karıştırılarak..  bir tutam özlem.. göz kararı sorumluluk eklenerek hazırlanmış.. ve son olarak üzerine biraz kadınsı duyarlık dökülerek  servis edilmiş.."
Limonlu Pastanın Sıradışı Hüznü, 
Aimée Bender,
Çevirmen: Suat Ertüzün
Can Yayınları, 2013, 280 sayfa
Roman

2 yorum:

Kedi Narnia dedi ki...

kitabı henüz okumadım.
beni, gördüğüm zaman itiraf ediyorum ki, en çok kitabın adı ve tanıtım yazısı etkilemişti. ama şimdi bu yazıyı okuyunca elimdeki kitapları sırayla bitirip sonrasında tadımlık olarak okuyabileceğim kitap listesine alabileceğimi düşündüm. kaleminize sağlık :)

Adsız dedi ki...

Tam tersine hiç akıcı bulmadım. Ve virgüllerden sonra büyük harfle başlayan kelimeler inanılmaz sinirimi bozdu. Sevmedim bu kitabı.

HANGİ KİTABI ARAMIŞTINIZ?