Gönderen: İki Balık Bir Kedi
“Zaman
çok mu, zaman yok mu? Çabucak büyümeli miyiz, yoksa bir süre daha bebek kalmak
istiyorsak, işi ağırdan alabilir miyiz? Pastamızı bir çırpıda mideye mi
indirmeliyiz, yoksa tadını çıkarmak için yavaş yavaş mı yemeliyiz? Ödevlerimizi
hemencecik bitirmeli miyiz, yoksa başlamadan önce biraz daha oynayabilir
miyiz?”
Ne
dersiniz?
Ben
de ara ara “zamanım yok” diyenlerdenim.
Bu
kitabı okuduktan sonra bu cümleyi rahatlıkla kuramayacağım çünkü “zamanım yok
mu yoksa çok mu?” sorusuyla tanıştım bir defa, geri dönüşüm yok.
Dişçi
koltuğundayken ya da sıra beklerken zaman hiç geçmezken kitap okuyup kahve
içtiğimiz ya da denizi seyrettiğimiz an’larda akreple yelkovan sanki birbirini
kovalar.
Peki
zaman neye göre çabuk neye göre yavaş geçer?
“Yaşadığımız,
zamanın kendisi değildir. Yaşadığımız, geçen zamanı değerlendirme
biçimimizdir.” diyor Brigitte Labbe (kısaca Brigitte Abla)
O
halde zamanı güzel geçirmek de kendimize zindan etmek de bizim elimizde. Mi?
Emirleri
kim veriyor?
Patron
“zaman” çünkü boyumuz 1.40 olduğunda değil de doğum yılımızın tam 9 yıl
sonrasında doğum günümüzü kutlayıp, sabah gün aydınlandığında değil de tam
7.10’da kalkıyoruz.
“Zamanımız
hep başkaları tarafından dolduruluyorsa, sanki hiç zamanımız yokmuş gibi
hissederiz. Bu da, gerçek zamanın, boş zaman olduğunu gösterir. Sıkılmak,
zamanın içinde ne kadar boşluk olduğunu anlamamızı sağlar. Düşünmek için zaman
gerekir. Hayal etme zamanı, hiçbir şey yapmama zamanı.”
Bazen
insanın gerçekten her şeyden ve herkesten biraz uzaklaşıp kendine vakit
ayırması, hayal kurması, hiçbir şey yapmaması gereklidir. Ancak bu vakit çoğu
kez bize “lüks”müş gibi gelir; çünkü böyle bir şeye ayıracak vaktimiz yoktur :)
23
kitaplık “Çıtır Çıtır Felsefe” serisinde çocuklar kadar yetişkinler de
kafalarına takılan soruları güzel örnekler ve çok eğlenceli karikatürler
eşliğinde tartma/biçme imkanı yakalıyor. Bu kitapta da “zaman çok” mu ya da
“zaman yok mu” sorusuna neşeli cevaplar vermekle kalmıyor; ara ara kafamızı
daha da karıştırıyor. Üzerinde düşünecek ne çok şey var; peki bunları düşünmeye
zamanımız var mı? :)
Zaman
Yok ve Zaman Çok/Çıtır Çıtır Felsefe
Yazan:
Brigitte Labbe-Michel Puech
Resimleyen:
Jacques Azam
2 yorum:
kendi çocukluğumda.. yeterince çocuk kitabı olmadığından.. erkenden annemim kitaplığına atlamıştım..
şimdi bir yandan çocuk kitaplarına hayranlık duyarken.. diğer yandan.. sözü edilen uzamış ergenliğin nedeni bu güzel kitaplar olabilir diyorum..
doğrusu bu kitapları okuyabilmek uğruna büyümemeyi yeğlkerdim =)
atalet..
Çocuk kitapları okumak için çocuk olmaya gerek yok ki :)
Ama ben de bu kitapları küçükken okusaydım keşke diye hayıflanıyorum bazen..
O saf bakış açısıyla nasıl okurdum acaba bilemem ama şu an okudukça beni çok mutlu ettiklerini biliyorum :)
Yorum Gönder