25 Ocak 2013 Cuma

ANKARA MON AMOUR/ŞÜKRAN YİĞİT


Gönderen: Atalet



ankara bana yabancıdır ..
çocukluğumda birkaç yaz dayımı ziyaret etmemi..
zorunlu hizmette bakanlık ziyaretlerimi saymazsam gidip geldiğim bir yer de değildir..
"ankara mon amour"  ismi ile çarptı beni..
şehirlerin geçmiş zamanlardan günlük yaşamlarını anlatan kitapları severim.. 
o nedenle aldım..

ama "ankara mon amour".. sadece bir dönem romanı değil..
daha ilk birkaç sayfada kanıtlıyor bunu..
başlıyor ve kendinizi suna ile birlikte sokaklarda koşturur hayatı öğrenirken buluyorsunuz..
son noktayı koyunca yazar.. nefesinizi tutmuş olduğunuzu fark ediyorsunuz..

bence kalbi esas titreten yanı..  suna karakteri..
suna okul öncesi yaşında bir kız çocuğu.. gözlemci.. zeki bir çocuk..
sözcüklerle anlamla başı dertte.. mekanlara.. eşyaların ruhuna.. huyuna suyuna inanıyor..
çocukların güvenle sokaklarda oynadığı dönem..
gazoz kapaklarının toplandığı dönem..
o günlerin ankara'sını..  türkiye'yi çoğunlukla suna'nın gözlerinden izliyoruz.
roman bir dönemin kokusunu getirse de burnumuza.. daha çok çocuk olma hallerini anımsatıyor insana..

emel ve annesinin mahalleye taşınmaları  ile başlıyor öykü tırmanmaya.. 
ve iki farklı karakterdeki kız çocuğunun etrafında gelişiyor..

bu öyküye aralanan kapılar.. aslında ankara kapıları olsa da..
ankara'lı okurlar için zümrüt pastanesi.. alemdağ sineması.. akman pastanesi.. kuğulu park 
gibi unutulmaz mekanlardan söz edilmesi hiç kuşkusuz farklı bir lezzet katsa da.. 
benim gibi yabancıları da yumuşacık  sarmalayıveriyor..

yazarın samimi ifadesi.. güzel türkçesi.. karakterlerdeki gerçeklik haline bayıldım.. aktı girdi ankara ruhuma..


"en güzel zaman dilimi yarındı.. en güzel şeyler beş dakika sonra olacaklardı.. öğleden sonra belki beklenebilir birşeydi.. akşama doğru ise hala belirsizliğini koruyordu"

ama siz beklemeyin.. belirsiz bırakmayın..
bence hemen edinin ve okuyun.. 

Ankara Mon Amour/Şükran Yiğit
İletişim Yayınları  1.4 basım 2003-2009, İstanbul; 5. baskı 2012, İstanbul/167 sayfa
Roman






3 yorum:

zero dedi ki...

Sukran Yigit'in bendeki yeri cok ayri. Catikati Asiklari ile birlikte cok degdi yuregime. Sade ve duru bir anlatimi var, iddiasiz ama cok cok dokundu. Ben Fransa'daki o hanimin hikayesinden de cok etkilemistim. İyi ki bu blogda yer aldi bu kitap:)

selgingb dedi ki...

Kitaplık Kurdu'nda görüp aldığım ve bekletmeden okuduğum ilk kitap bu oldu sanırım. Sevdim, hem de çok. Teşekkürler Atalet, teşekkürler Kitaplık Kurdu. Bir yazarım daha oldu sayenizde...

KİTAPLIK KURDU dedi ki...

O zaman Çatıkatı Aşıkları'nı da şiddetle tavsiye ederim. Ankara MonAmour'un ilk bölümlerinde anlatılan Yenimahalle benim çocukluk ve ilk gençliğimin geçtiği yer, o yüzden bu kitap benim için çok özel. Yazarı ile de gıyaben de olsa tanışıyoruz, bir türlü yüzyüze gelmeyi başaramadık, umarım olacak :)
Biz teşekkür ederiz efendim, bendeniz Leylak ve ortağım Atalet adına :)

HANGİ KİTABI ARAMIŞTINIZ?